Kayıtlar

SENİ ÇOK SEVİYORUM (AKROSTİŞ)

Her günüm huzur dolu geçti sayende. Ayağına taş, gözüne yaş değmesin. Zaman su gibi akıp gitti seninle. Aklına, yüreğine, akibetine… Lüle gibi saçlarına kış gelmesin. Ağlatmadın, sızlatmadın, hep güldürdün. Renk kattın şu ömrüme, hayal kurdurdun. Sen beni yanmış küllerimden kaldırdın. Levh-i mahfuzdaki kadere bak hele; Ahiretliğim, dünyalığım sen oldun. Ne sevap işledim ki; sen beni buldun? Şu abdi aciz kulun şifası sensin. Afiyet, dirlik, huzur kaynağı sensin. Her nefeste aldığım oksijenimsin. İlk günkü aşk ile seviyorum seni, Ne olur hiçbir zaman bırakma beni. … Mehmet ŞAHİN

ALIŞTIK

Alıştık, kapıların suratımıza kapanmasına. Alıştık, hevesimizin kursağımızda kalmasına. Alıştık, kelimelerin boğazımıza takılmasına. Adaletsiz bir şekilde yargılanmaya alışamadık. Alıştık, rızkımızın her gün daha da daralmasına. Alıştık; cebin, cüzdanın, kartın, mutfağın... Boşalmasına. Alıştık, fırsatçıların her düştüğümüzde vurmasına. Dost bildiklerimizin düşman çıkmasına alışamadık. Alıştık, fidanların köklerinden koparılmasına. Alıştık, zalimlerin hunharca mal mülk aparmasına. Alıştık, gündüzlerin dahi zifiri kararmasına. Masum bebeklerin susturulmasına alışamadık. ... Mehmet ŞAHİN

HAZAL (AKROSTİŞ)

Hayatıma girdiğin andan beri, Aşkın manasını çözdüm sayılır. Zerk edip aşkını, mahzun kalbime, Ağlayan gözlerine, gizlice  bakıp; Lütfunu ömrüme, yazdım sayılır. Hayalin geldikçe karşıma her gün, Amâ olur gözüm, kalbim felç kalır. Zarif, incecik beline sarılsam, Ağzından çıkan, sözlere râm olsam; Leyla’ya sevdalı, Mecnûn darılır. Hazan yeli eser, ince ince yüzüme. Aşık oldum, bir çift ela gözüne. Zerre itimadım kalmadı, gülüm; Aldatan, sahtekarların sözüne, Layığımı buldum, sarsam özüme. ... Mehmet ŞAHİN 

BENİM MİNİK AŞK BÖCEĞİM

Gün ola ki; harman ola, Cücük Gözlüm benim ola. Sevdam üzerinde kala, Benim minik Aşk Böceğim. Sarsam seni doya doya, Hele bak şu güzel huya... Kurban olam selvi boya, Benim minik Aşk Böceğim. Dudak kiraz, yanak elma, Kirpiği sanki maskara... Ölüm gelse sokmaz dara, Benim minik Aşk Böceğim. Elinde boks eldiveni, Mutfakta şef ahçı sanki... Zevahirle zıttır kendi, Benim minik Aşk Böceğim. ... Mehmet ŞAHİN

MUHTACIM

Muhtacım sana, hem de her bir zerrene; Nefesine, gülüşüne, sohbetine, Bin derdimin, tek dermanı oluşuna... Kurban olurum, seni bana verene. Muhtacım; gül kokulu, narin tenine. Eline, koluna, incecik beline; Sevgine, saygına, salt güzelliğine... Kurban olurum, seni bana verene. Muhtacım; o ela, cücük gözlerine. Tatlı dillerine, şirin sözlerine. Hilal kaşlarına, ok kirpiklerine... Kurban olurum, seni bana verene. ... Mehmet ŞAHİN

15 TEMMUZ DESTANI

Evvela, “Hubbü'l-vatan, mine'l-îmân!” Yani, vatan sevgisi imandandır! Böyle öğrendik, anadan-babadan. Zira, esas anadır bize VATAN. O şanlı bayrağa al rengi katan; Şüheda kanıdır, toprakta yatan. Türlü masivaya vatanı satan, Haini affetmez ebedi, atam. … Mehmet ŞAHİN 

BIRAKMADIN

Hayalimde neler vardı, Yapacak hal bırakmadın. Kırdın kolum, kanadımı, Tutacak dal bırakmadın. Hayat su gibi akarken, Yüzecek sal bırakmadın.  Bülbül gibi ötüşürken, Konacak gül bırakmadın.  Bir hışımla yakıp yıktın, Çevremde kul bırakmadın. Rezil ettin dört bir yana, Tutacak el bırakmadın. Böyle miydi, senin vefan? Soframda tuz bırakmadın. Kahvenin hatırı da yok, Diyecek söz bırakmadın. Hile hurda ile karda, Yürüdün iz bırakmadın. Beni yalnız, bir başıma; Gurbette az bırakmadın. Aşık Mehmet yazdı yine. Susacak dil bırakmadın. Sayende çok sürgün yedi, Gezecek il bırakmadın. ... Mehmet ŞAHİN

ACININ RENGİ YOK

Acının rengi, ırkı, yurdu yoktur. Zira, acı evrenseldir. Her ne kadar evrensel olsa da bir o kadar da bireyseldir. Atalarımız: “Ateş düştüğü yeri yakar.” diye buyurur. Kor ateşin sızısı, vicdanı olan tüm kalplerde duyulur. Nasıl ki; akan gözyaşının mekanı yok, rengi yok, ırkı yok… Acının da öyle, ikisinin de vicdandan gayrı feri yok. Vicdan sahibi olan tüm insanlar, duyar mazlumun sesini. Kalbinin derinliklerinde hisseder, acının kütlesini. Dün Kuzey Kıbrıs'ta, Bosna Hersek’te, Karabağ’da, Ruanda’da… Bugünse Ukrayna’da, Filistin’de, Türkistan’da, Arakan’da… Zulüm; farklı yerlerde, farklı zamanlarda ve farklı sıklıkta. Ancak; acı ve gözyaşı, hep aynı renkte, aynı ağırlıkta. ... Mehmet ŞAHİN 

YAŞ OTUZ 3

Yaş 33;  yolun başı mı? Ortası mı? Sonu mu? Bilmem.  Bildiğim tek şey var,  o da bu zamana kadar hayatı yaşayamadığımdır. Hayatı anlamaya başladığımda,  hep bir yanımda bazı kavramların ve duyguların eksikliğini hissettim. Zamanla sol yanımda, ömrüm boyunca taşıyacağım derin bir boşluk olduğunu keşfettim. Ne yazık  ki bu keşif, kaşifini heyecana ve mutluluğa boğan cinsten değildi. Daha ziyade keşfeden minicik kalbimi de ufacık bedenimi de dibi görünmeyecek kadar derin ve karanlık kuyulara gömen cinsten bir keşifti. “Baba” kavramı yoktu; benim o minik ve narin bedenimin ezilip büzüldüğü, kalın yorganın altındaki, -boğulmaktan sabahın ilk saatleriyle duyulan annemin hoş, davudi sesini duyduğum anda kurtulduğum- derin bir gölet oluşmuş eski döşeğimin içinde uyandığımda. Kalktığımda, odamda. Dışarı çıktığımda, küçük dünyamın geri kalanında…  Hayatımın her anını, genç yaşta dul kalmış annemle ve annemin yorulmadan, bıkmadan, usanmadan peşinde koşturmak...

BEN GELDİM

Yokuşlar son buldu, sırada iniş. Dertsiz olan yalnız ölüler imiş. İndim, baktım; ova dümdüz ve geniş. Dertlere sırtımı, döndüm de geldim. Yıllarca ağladım, gülmedi yüzüm. Hayırlı birkaç dost, görmedi gözüm. Gönülden gönüle, varmadı sözüm. Sahrada kendimi, buldum da geldim. … Mehmet ŞAHİN 

EREN’LER (AKROSTİŞ)

Erenler ah Erenler… Rabb’e gönül verenler. Ehli sünnet hamili, Nur saçıyor, EREN’ler. Elleri yumuk yumuk, Rengi ak, sanki pamuk. Etrafa oluk oluk, Nur saçıyor, EREN’ler. Etraf hainle dolu, Redifim hazır namlu, Engin tepeye doğru, Nur saçıyor, EREN’ler. … Mehmet ŞAHİN

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ

Buz gibi havada, yırtık çorapla, Yürüdü, Sarıkamış Şehitleri. Vatanı, bayrağı; şerefle şanla, Korudu, Sarıkamış Şehitleri. Bir lokma ekmeğini de bölüştü. Bir takım libasını da paylaştı. Eşi dostu, hasmıyla helalleşti. Bir idi, Sarıkamış Şehitleri. … Mehmet ŞAHİN 

ÖZLÜYORUM

Ağır yaralıyım ben, doktor. Yaralarım tenimde değil, ruhumda. Özlüyorum, anlamsızca ve derinden. Hiç tanımadığım babamı, Hiç doyamadığım anamı, Hiç göremediğim evlatlarımı, Kaybettiğim her şeyi...  İnsan elinde olanı özler mi hiç? Ben özlüyorum be doktor. Elimde olanı da özlüyorum, Elimde olmayanı da... Sevdiklerimi de özlüyorum, Sevmediklerimi de... Hatta nefret ettiklerimi bile. ... Mehmet ŞAHİN

ABD-İ ACİZ MEHMET

Mayıs ayının rahmetiyle, geldim yalan dünyaya. Elimi yüzümü, sağanak yağmurlarla yıkadım. Hayatın buz gibi soğuk yüzünü gördüm, ilk anda. Mümkünatı olmadı, bir daha hiç ısınamadım. El alem değildi, yaralar açan naif ruhumda. Tut ki, sevdiklerime hiçbir zaman yaranamadım. Mutluluk, bir dirhem sevinçti; dirheme muhtaç oldum. Elemle, acıyla, kederle, yalnızlıkla… Yoğruldum. Her düştüğümde, Allah’a sığınıp tekrar doğruldum. Merak ediyorum, acaba dünyaya neden geldim? En derin acılara mabet miydi, naçiz bedenim? Tüm sevdiklerimi kaybetmek miydi, makus kaderim?… … Mehmet ŞAHİN

EY ZALİM FELEK

Beni hem öksüz hem yetim bıraktın. Zalimin sofrasında meze yaptın. Mezalimi durdurmadın, çoğalttın. Ne yaptım ben sana, ey zalim felek? Yangınımı söndürmedin, harladın. Daraldım dedikçe, daha darladın. Yeşil fidanlarımı da korladın. Ne yaptım ben sana, ey zalim felek? … Mehmet ŞAHİN 

YOLUN AÇIK OLSUN

Yıllar geçip gitti benden. Canı söküp aldı tenden. Hiçbir şey istemem senden. Gayrı yolun açık olsun. Gönül yandı, pare pare. İflah olmaz, bu biçare. Elden gelmez, hiçbir çare; Gayrı yolun açık olsun. ... Mehmet ŞAHİN

DEVLET EBED MÜDDET

Ötüken'den çıkan, bu aziz millet; Kurdu, tam tamına on yedi devlet. Kişiler, gelip geçicidir elbet. Baki olan devlettir, ebed müddet. Can alıp, can verdik; vatan uğruna. Sır değil, ser verdik Allah yoluna. Sefer nasip eyle, aciz kuluna; Devlet-i ebedi müddet kıl, ya Rabb. ... Mehmet ŞAHİN

AŞK

Aşk… Kimine göre üç harfli bir kelime, Kimine göre kutlu bir hediye. Kimine göre geçici bir heves, Kimine göre ömürlük bir nefes. Kimine göre boş bir hayal, Kimine göre necm-i şimal. Kimine göre dermansız bir dert, Kimine göre şifalı bir nimet. Kimine göre değersiz bir bilye, Kimine göre ulaşılmaz bir gaye. Kimine göre tamamen masiva, Kimine göre her yerde Hüda. Kimine göre dost, yar, daye… Velhasıl her gönülde ayrı bir paye. … Mehmet ŞAHİN 

FİLİSTİN - İSRAİL

Çoluk çocuk, ayırmadan; Katlettiniz, masum halkı.  Mazlumun kimsesi Allah, Sormaz mı sandınız, hakkı? Kudüs’teki can benimdir. Akıp giden kan benimdir. Yere düşen şan benimdir. Duymaz mı sandın, Filistin? Anaların dimağları, Çocukların gözyaşları, Şehitlerin al kanları… Kurur mu sandın, İsrail? Anamın örtüsü yerde, Atamın mabedi darda, Türkiye yareni zorda; Kalır mı sandın, Filistin? Anaların duaları, Bebeklerin doğumları, Yiğitlerin akınları… Durur mu sandın, İsrail? … Mehmet ŞAHİN 

VATANSIZLAR

Vatansızlar, vatansızlar;  Yersiz yurtsuz vatansızlar. Şehit düşse toprağına,  İçin için vatan sızlar. Şehit düşen öz atanın,  Bu cennet gibi vatanın; Nerden bilsin kıymetini?  Soysuz sopsuz vatansızlar. ... Mehmet ŞAHİN