Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BELLİ DEĞİL

Öyle habis çağda yaşıyoruz ki; Ne erkek bellidir, ne kadın belli. O kadar lüzumsuz konuşuruz ki; Ne doğru bellidir, ne yalan belli. Sevgiyi katlettik, dostu yanılttık. Şehvete kapılıp, yari aldattık. Kimselere güven kalmadı artık. Ne iyi bellidir, ne kötü belli. Aç gözlülük yaptık, doymak bilmedik. Önümüze gelen her şeyi yedik. Kaynağını merak bile etmedik. Ne helal bellidir, ne haram belli. Haramı helale tercih eyledik. Hakikat diyene kötü bilendik. Hiç ölmeyecekmiş gibi eğlendik. Ne sevap bellidir, ne günah belli. ... Mehmet ŞAHİN

SAYIN HAKİM

İki bin on yılında, başladı çilem; Ne anam mutlu oldu, ne de sevdiğim. Bir yıl boyunca sürdü, meşum ikilem; Ne ben mutmain oldum, ne de sevdiğim. Kara toprağa düştü, ciğerim anam; Akbabalar üşüştü, ona mı yanam? Bu meyus acılara, nasıl dayanam? Ne ben bahtiyar oldum, ne de sevdiğim. Sevdiğimi aldım da, yar eyledim, boş; Ne seven tatlı geldi, ne sevilen hoş. Net göremedim asla, dünya hepten loş; Ne kamer aydınlattı, ne de “Güneş”im.  Sevgimiz, huzurumuz; kayboldu, gitti. Direndik beraberce, yine de bitti. Eş, dost, akraba var ya; hepsi terketti. Ne sevenimiz kaldı, ne de sevgimiz. Tek suçum boşanmaya çalışmak oldu. Mahkeme, kadın diye; hep haklı buldu. Psikolojim çöktü, gençliğim soldu... Ne sağlam dalım kaldı, ne de güllerim. Velhasıl yürümedi, sayın hakimim. Toz oldu uçuverdi, tüm birikimim. Umrunuzda mı sanki; keza, ben kimim?  Ne eşim huzur verdi, ne de mahkeme. Hakkımı savundukça, vurmayın daha. Hakimliğinize de, güvenmeyin ha. Hepimiz döneceğiz, adil Allah’a. Ne makamlar bakidir,

BAYRAKTAR

Bir kahraman çıkıp geldi, epey ıraktan. Kalfalığa terfi etti, munis çıraktan. “İstikbal göklerde!” dedi, baktı semaya... Vazgeçmedi, ay yıldızlı, şanlı bayraktan. İHA yaptı, SİHA yaptı, AKINCI yaptı... Beğenmediler, yapılan onca eseri. Çünkü hepsini, halis bir Müslüman yaptı. Ve asla atmadı bir adım dahi geri. Bu gerçeği bazı MAL'lar, asla görmezler. Göremezler, zira göze inmiş perdeler. Hainlerin korkulu rüyası olan yiğide; Selçuk veya nam-ı diğer, BAYRAKTAR derler. ... Mehmet ŞAHİN

BİSMİLLAH

Her hayrın başıdır, Bismillah. Bismillah diyenler, kırılmaz. Her şeye Kadir'dir, O Allah. Zikri Allah olan, yorulmaz. Bismillah diyerek başladık. Sağlam adımlarla yol aldık. Dövüldük, kovulduk, satıldık... Lakin asla yolda kalmadık. Onlar teröriste güvendi. Biz yalnız Allah'a sığındık. Onlar kanlı terör estirdi. Biz sevdik, hoş gördük ve saydık. Kimse anlamasın, ne çıkar? Biz Allah'a sadık kul olduk. Onlar düşman olsun, kaç yazar? Biz devletimize dost olduk. ... Mehmet ŞAHİN

MUHTEŞEM SÜLEYMAN

Asker, polis, sivil vatandaş demeden; Kundaktaki bebeği dahi katleden; Hain, zalim, vicdansız, şerefsizlere; Soylu bir Süleyman kâfidir, ebeden. PYD’ye, YPG’ye, güvendiler. Kendilerini, yenilmez bellediler. İnlerini başlarına geçirecek; Muhteşem Süleyman’ı, hesap etmediler. O büyük kahraman, bir geldi göreve; Cümle örgütçüler, başladılar greve. Allah hayırlı, uzun ömürler versin; Muhteşem Süleyman denen, Soylu beye. Kalbinde, iman ile vatan sevgisi; Elinde, kahpe pusuların belgesi. Mecliste, hainin ağzına tükürür, Zira, Muhteşem Süleyman’dır, kendisi. ... Mehmet ŞAHİN

BİR UMUT

Sönmez bir umuttur hayat; Her olumsuzluğa inat. Kâh ölüm sessizliğidir... Kâhı müthiş bir serenat. Azrail ensemizdeyken, Tüm lezzetleri tadarız. Elimizdekiyle yetinmez, En iyisini ararız. Felek vurur tokadını, Yine yerden kalkarız. İnsanlığın kitabını, Olmasak bile yazarız. Yer, içer, eğlenir, yaşar... Zahiren, beşer bu şaşar. Garantisi olmasa da, Yarına at gibi koşar. Koşma dediğime bakma; İşi yarına bırakma. Karşına dağlar çıksa da, Asla umutsuz kalma. Umuttur, kolaylaştıran. Umuttur, sağlamlaştıran. Zerre kadar bir umuttur; Uzağı yakınlaştıran. ... Mehmet ŞAHİN

IRKÇILIK

Sen mi seçtin sanki; ırkını, aslını, rengini? Varsın anlamasınlar, yaratılışın dengini. Allah, kesin bir şekilde yasaklar ırkçılığı; Yoksa ezdirir mi, gül kokulu peygamberini? Hazreti Muhammed, buyuruyor ki ümmetine: “Irkçılık (asabiyet), hususunda direten de; İddia eden, üstün gören de bizden değildir. Irkı uğruna savaşan da, uğrunda ölen de.” Bunun üzerine söz söylemek, kimin haddine? Aksini iddia eden, derhal gelsin kendine! Yaratanın gazabına uğramak istemezsen; Saygı göster her kula ve dahi onun ceddine. ... Mehmet ŞAHİN

MEMLEKETİM

Hey gidi benim güzel memleketim! Her yandan yedi, bitiremediler. Sattılar, savdılar, peşkeş çektiler; Yine bir karış eritemediler.   Çünkü; her karışın helaldir senin. Şehit kanıyla doludur bedenin. Kurumamış kanı, şehit dedemin; Bağrı delik, çileli memleketim... Dur efendi! Yok öyle yağma artık; Biz uzun kış uykusundan uyandık. Elbirliğiyle “Reis”e güvendik... Gayrı müreffeh olsun memleketim. Dur efendi! Yok öyle yağma artık; Biz uzun kış uykusundan uyandık. Elbirliğiyle “Reis”e güvendik... Gayrı müreffeh olsun memleketim. ... Mehmet ŞAHİN

ANNEM

Sen gittiğin günden beri; Her şey bomboş, canım annem. Her yer ıssız, yemek tatsız, Yuvam soğuk benim annem. Rüzgarın esmesi başka, Güneşin doğması başka, Zamanın akması başka... Günüm başka benim annem. Tat almıyorum dünyadan; Ne zeytinden, ne de baldan... Kimseler anlamaz halden, Halim bitap benim annem. Senin gibi seven yoktur. Menfaatçi çiyan çoktur. Ölüm, her nefise haktır. Ruhum ölü benim annem. ... Mehmet ŞAHİN

KORONA

İki bin yirmi başında, Geldin, oturdun tahtına. Çin-Amerika hattında, Sildin, süpürdün korona. Zengin, fakir ayırmadın, Nüfuzluyu kayırmadın. Delip geçtin, sıyırmadın, Kırdın, geçirdin korona. Korku saldın dört bir yana, İnce mesaj anlayana. Eş bir yana, dost bir yana, Saldın, ayırdın korona. Akrabalık öldü gayrı, Zeytin dalı soldu gayrı. Ev bir ama döşek ayrı, Yuvayı böldün korona. Nihayet bize de geldin, Kokuyu ve tadı sildin. Eşi, dostu sevindirdin. Çok ayıp ettin korona. ... Mehmet ŞAHİN

YALAN

Öyle kahpe ki zaman; Ne dost belli, ne düşman. Etrafını kuşatan; Akraba dahi yılan. Dünyanın rengi sönmüş; Akla, karaya dönmüş. Gündüz geceye girmiş; Ak yalan, kara yalan. Aşk bitmiş, sevda bitmiş. Aslolan menfaatmiş. Ölümüne sevenler; Masalmış, hikayeymiş. Hani, nerde mertliğin? Yenilmez yiğitliğin... Nice nice ettiğin; Söz yalan, yemin yalan. ... Mehmet ŞAHİN

KİMSİN SEN?

Onun arabası güzel. Bunun evi fazla büyük. Şunların şirketi battı... Müdür müsün? Sayman mısın?  Onlar zina yapıyormuş. Bunlar fazla içiyormuş. Şunlar da hiç takmıyormuş... Münker misin? Nekir misin? Onu tavana asmalı. Bunun elini kesmeli. Şunu da hadım etmeli... Hünkar mısın? Hakim misin? ... Mehmet ŞAHİN

SEV KARDEŞİM

Sev kardeşim hayat kısa, Sonsuza dek kalan yoktur. Dünya alem senin olsa; Kefenin hiç cebi yoktur. Yalan, dolan, hile, talan... Hayatta oldukça çoktur. Sonunda elinde kalan; Hüsran, azap ve yokluktur. Kim, kimin ile, nerede; Ne yapıyormuş? Sana ne... Dedikoduyu bırak da, Bir de dönüp bak kendine. Çok kolaydır; gönül kırmak, Yakıp, yıkıp, zarar vermek. Kini, nefreti bırak da; Biraz gönül almaya bak. Kalbe giden yollar belli; Anlayış, hoş muhabbettir. İnsanı insan yapanlar; Sevgi, saygı, merhamettir. ... Mehmet ŞAHİN

ÖĞRETMENİMİZ

Beşikten mezara dek sürer gider; Eğitim-öğretim denen bu cevher. Cevheri işleyen kocaman kalpler; İyi ki varsınız, öğretmenimiz. Yeri geldi, anne-baba oldunuz. Yeri geldi, abi-abla oldunuz. Polis, asker, doktor, rehber oldunuz... İyi ki varsınız, öğretmenimiz. Kıymetiniz pek bilinmez, bilirim; Bazen ben de size sitem ederim. Çağırsanız, koşa koşa gelirim. İyi ki varsınız, öğretmenimiz. Ömür boyu öğretmektir gayeniz. “Önce sevgi, saygı.” derdi, annemiz. Çok uzundur, sizin bu hikayeniz. İyi ki varsınız, öğretmenimiz. ... Mehmet ŞAHİN

ADALET İSTERİM

Yıllar boyu, sabır ile bekledim. Her gecemi, gündüzüme ekledim. Gam küpüme, kederimi yükledim. Ben bu dünyada, adalet isterim! Aldatıldım, kandırıldım, dövüldüm... Tehdit ile hakaretle sövüldüm. Sıla'dan da, gurbetten de sürüldüm... Ben bu dünyada, adalet isterim! Dostum düşman oldu, akrabam yılan. Hakk'ın bildiğinden gayrısı yalan. Yalnız emanettir, elimde kalan. Ben bu dünyada, adalet isterim! İlahi huzura varılır elbet. Mahkeme-i Kübra kurulur elbet. Hakikat ortaya konulur elbet. Ben bu dünyada, adalet isterim! ... Mehmet ŞAHİN

BİR GÜN

Aldanma bugünkü güzelliğine, O da çiçek gibi solacak bir gün. Kapılma dünyanın bin bir rengine, Zifiri karanlık olacak bir gün. Hunharca yaşanan o güzel günler, Tekmil nihayete erecek bir gün. Azrail pusuda son anı bekler, Ansızın kapını çalacak bir gün. ... Mehmet ŞAHİN

KARA GÜN

Herkesin mazisinde, Vardır bir "Kara Gün"ü. Hatırlamak istemez, O lanet kör düğümü. Benim kara günümse; On bir Kasım günüdür. Aslında hayat bir gün; O da yalnız bugündür. ... Mehmet ŞAHİN

ZEMHERİ

Yine geldi çattı, Zemheri ayı. Unut amca, dayı, teyze, halayı... Muzdaribiz, akrabadan dolayı. Garibin halini, soran olmuyor. Zemheri soğuğu, vurdukça başa; Yakacak dayanmaz, bu zalim kışa. İsyanımız yoktur kadere, haşa. Fakirin halini, gören olmuyor. ... Mehmet ŞAHİN

ALLAHUEKBER!

Bir Hristiyan'ı, bir Ateist'i anlamak kadar kolaydı; Sadece Allah'ın rızasını kazanmak için yaşayan, Allah yarattığı için seven, iyilik yaparken bile; "Balık bilmezse, Halık bilsin." diyen, Müslüman'ı anlamak. Bir Hristiyan'ın şaşırdığında, "Oh my God!" demesi gibi; Basit ve sıradandı aslında, "Allahuekber!" demesi. Günler sonra enkazın altında, el kadar bir mucizeyi; Gördüğünde, Müslüman kardeşimizin olağan tepkisi. Ancak; onlar Zerdüşt, Hindu, Hristiyan, Yahudi, Ateistti... Biz Müslümandık; biz haramı helali ayırt eder, yerdik. Biz harama el sürmez, harama uçkur çözmez, sabrederdik. Çünkü Elhamdülillah biz Müslümandık ve hep şükrederdik. Biz şükrederken, Elhamdülillah; şaşırınca Sübhanallah; Allahuekber derdik, anlamalarını hiç beklemedik. Elhamdülillah bizler Müslümanız ve bize Allah yeter. Daima Allahuekber! Allahuekber! Allahuekber! ... Mehmet ŞAHİN

ADEMOĞLU

Bilmem farkında mısın Ademoğlu? Ölmeyecek gibi bomboş yaşadın. Asırlar evvelden geldi uyarı. Dünyayı ebedi, döner mi sandın? Yalanlar söyledin, yüzsüzlük ettin. Harama göz diktin, hırsızlık ettin. Hainlik, zalimlik, haksızlık ettin. Ettiğin yanına, kalır mı sandın? Edebi unuttun, arsızlık ettin. Kalbini kararttın, nursuzluk ettin. Fesatlık, hasetlik, yolsuzluk ettin. Şeytan, Azrail'den korur mu sandın? ... Mehmet  ŞAHİN

AFET

Kim demiş? "Ölenle ölünmez. Ateş düştüğü yeri yakar." Van'da deprem olur, bütün ülkede hissedilir acısı. Elazığ sallanır, Sivas'ta duyulur bina gıcırtısı. Giresun'u sel alır, İstanbul'da hissedilir sancısı. İzmir'in acısı kor gibi dağlar, Türkiye'nin bağrını. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Zaza duyar mazlumun acı imdadını. Sağcı-Solcu, Alevi-Sünni, Müslim-Gayrı Müslim toplanır; İndirir, birbirine karşı aldığı, manasız gardını. Enkaz altından, cılız seslerle bağırırken nice canlar; Neden bu manasız kavga, neden bu yersiz çatışma, canlar? Saatler sonunda, beton yığınının altından çıkarılan; Umut dolu, saf, temiz, dimdik "Elif"ler, "Ayda" bebekler var. Antalya alev alev yanarken, Bayburt donar mı sandınız? Mazlumlar ılgıt ılgıt ağlarken, Mehmet güler mi sandınız? Sağ-Sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk, çığırtkanlıkları yaptınız. Bin yıllık temeli, üç beş sarsıntıda çöker mi sandınız? ... Mehmet  ŞAHİN

GARİP

Şu dünyada ne olursan ol, olma bir garip. Garibe nasıl bakarsan bak, bakma bir garip. Hal-hatır soracak olursan, sorma bir garip. İkramda bulunmak istersen, verme bir garip. Nereden gelirsen gel, ama gelme bir garip. Her neye gülersen gül, ama gülme bir garip. Nasıl yaşarsan yaşa, ama kalma bir garip. Ne halde ölürsen öl, ama ölme bir garip. ... Mehmet  ŞAHİN

DEĞMEYİN

Değmeyin; yorgun, argın olana. Değmeyin, gönlü dargın olana. Değmeyin, derdi engin olana. Değmeyin, değmeyin, değmeyin! Değmeyin; öksüz, yetim kalana. Değmeyin, mazluma kol olana. Değmeyin, aleme lal olana. Değmeyin, değmeyin, değmeyin! ... Mehmet  ŞAHİN

HASLET

Asalet; boştur, olmayınca saygı. Şefkat; koftur, verilmeyince sevgi... Hoşgörüsüz hürmet; zillettir, zillet. Hiddet değil; susmaktır, asıl hikmet. Kırk yılın hatrı kalmaz; yoksa hürmet, Hasret, uhuvvet, himmet, vefa, minnet... Aşkın anlamı olmaz; yoksa cefa, Saygı, sevgi, anlayış ve sadakat. Bir masal gibidir, esasen hayat; “Bir varmış, bir yokmuş.” der, geçerler. Dedikodu eder, hem de söverler... İşte budur insan, zayıftır haslet. ... Mehmet  ŞAHİN

OLUR DA OLUR (MÜSENNA)

Sanma ki; her evlat, bu cihanda, yiğit olur. Her evlat, öze çekse; kurt balası, kurt olur. Bu cihanda, kurt balası; bazen de, it olur. Yiğit olur, kurt olur, it olur, namert olur... Sanma ki; her Müslüman, ömründe, dürüst olur. Her Müslüman, dürüst olsa; zalime, örs olur. Ömründe, zalime, karşı gelen, aziz olur. Dürüst olur, örs olur, aziz olur, muhlis olur... ... Mehmet  ŞAHİN Müsenna : "Aynalı yazı" olarak da bilinen, simetrik bir düzendir. Aynı zamanda ikileme de denir. Her satır da, her sütun da aynıdır.

KARABAĞ BİZİMDİR BİZİM KALACAK

Tam otuz yıl önce başladı zulüm. Zulüm karşısında utandı ölüm.  Şakiler vurdukça, sızladı gönlüm. Karabağ bizimdir, bizim kalacak! Uzattım elimi, erişemedim. Yüreğim dağlandı, birleşemedim. Meşum işgal oldu, yetişemedim. Karabağ bizimdir, bizim kalacak! Gün cihat günüdür, vurun yiğitler. Mazlumlar, acizler, adalet bekler. Vurdukça kaçışır, zalim köpekler... Karabağ bizimdir, bizim kalacak! Kanıyla toprağı sulayan şehit; Ülkümüz Turan'dır, yaradan şahit. Her bir askerimiz, şanlı mücahit, Karabağ bizimdir, bizim kalacak! ... Mehmet  ŞAHİN

İLLE DE MEDET

Sanma ki; hayat, dünyadan ibaret. Tenden, candan, ruhtan, kandan... ibaret. Yarenlik vardır, gönülden ibaret; Medet ya Müheymin, ille de medet. Beden neye yarar, ruhun olmasa. Canın neye yarar, kanın olmasa. Vicdanın, onurun, sevgin olmasa... Medet ya Muktedir, ille de medet. Bedbahtız, kısacık fani dünyada. Hayır yoktur; ne parada, ne malda... Ruhları kaplayan sonsuz rüyada, Medet ya Hu, ya Hayy, ille de medet. Vururlar, kırarlar, talan ederler... Gönülleri yakıp, yıkıp giderler. Nice masum cananı katlederler. Medet ya Müntekim, ille de medet. “Adalet mülkün temelidir” derler. Hak, hukuk, adaleti hiç bilmezler. Paraya, nüfuza tamah ederler. Medet ya Hak, ya Adl, ille de medet. ... Mehmet  ŞAHİN

MEHMEDİM

O Mehmet ki; cihanın tek neferi, Zalimin; celladı, ölüm korkusu... Mazlumun; yareni, kadim can dostu... Allah’ın yeryüzündeki ordusu. İlim öğrenmeyi, Allah’ın emri, Vatan sevdasını, peygamber kavli, Bayrağın rengini, kardeşin kanı, Bilir, öyle sever, benim Mehmed’im. Anadan, babadan, yardan, evlattan, Serden geçer gelir, benim Mehmed’im. Ne uykuyu arar, ne de yemeği? Ecel gömleğini giyer Mehmed’im. Sevdası vatandır, gerisi hayal, Yeter ki; vatana gelmesin zeval... Bayrağına kılar, kanını helal, Zerresine kadar verir Mehmed’im. ... Mehmet  ŞAHİN

POLİS ASKER ŞEHİT OLMUŞ KİME NE?

Çıkıp gelmiş, yurdun dört bir yanından, Teçhizatını kuşanmış beline, Vatansız hainler, vurmuş sırtından; Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Elhamdülillah, Müslüman kendince(!) Mangalda kül bırakmaz, lafa gelince. Feryat figan eder, hayvan ölünce, Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Sel, Çığ, Yangın, Deprem, Pandemilerde... “Görev beklemez.” der, koşar en önde. Görevidir canım, keyfi bekleme(!) Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Eyvallah, bekler beklemesine de, Keşke yansıtılsa, mesaisine. Asla gidemez, vaktinde evine... Polis, asker şehit olmuş; kime ne? ... Mehmet  ŞAHİN