YAŞ OTUZ 3

Yaş 33;  yolun başı mı? Ortası mı? Sonu mu? Bilmem.  Bildiğim tek şey var,  o da bu zamana kadar hayatı yaşayamadığımdır. Hayatı anlamaya başladığımda,  hep bir yanımda bazı kavramların ve duyguların eksikliğini hissettim. Zamanla sol yanımda, ömrüm boyunca taşıyacağım derin bir boşluk olduğunu keşfettim. Ne yazık  ki bu keşif, kaşifini heyecana ve mutluluğa boğan cinsten değildi. Daha ziyade keşfeden minicik kalbimi de ufacık bedenimi de dibi görünmeyecek kadar derin ve karanlık kuyulara gömen cinsten bir keşifti. “Baba” kavramı yoktu; benim o minik ve narin bedenimin ezilip büzüldüğü, kalın yorganın altındaki, -boğulmaktan sabahın ilk saatleriyle duyulan annemin hoş, davudi sesini duyduğum anda kurtulduğum- derin bir gölet oluşmuş eski döşeğimin içinde uyandığımda. Kalktığımda, odamda. Dışarı çıktığımda, küçük dünyamın geri kalanında… 

Hayatımın her anını, genç yaşta dul kalmış annemle ve annemin yorulmadan, bıkmadan, usanmadan peşinde koşturmakta olduğu işlerle dolduruyordum. Doldurmak da değil esasında, kaderine terk edilmiş, ıssız ve sessiz köyümüzde zamanı öldürüyordum. Zaman ölür mü hiç? Zaman dipdiridir, değil mi? Hergün doğan güneş, akşama kadar bin bir türlü çiçekleri, ağaçları, hayvanları ısıtır da bir tek benim minicik, avuç içi kadar yüreğimi ısıtamazdı. Koskoca bir dünyayı aydınlatır da bir tek benim küçücük, köhne ve ıssız  köyümü aydınlatamazdı. Onca nebatatı büyüttü, olgunlaştırdı, o muazzam güneş. Lakin bir beni büyütemedi, olgunlaştıramadı. Haksızlık etmeyeyim, bedenim büyüdü, boyum uzadı. Fakat ruhum, çocukluğumun sessiz, titrek, uçsuz bucaksız hayallerinde; ucu delik çoraplarımla, yırtık ayakkabılarımla koşturduğum, yıkık damların çökmeye yüz tutmuş duvarlarında asılı kaldı.


...


Mehmet ŞAHİN

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALIŞTIK

HAZAL (AKROSTİŞ)

15 TEMMUZ DESTANI