Kayıtlar

İLLE DE MEDET

Sanma ki; hayat, dünyadan ibaret. Tenden, candan, ruhtan, kandan... ibaret. Yarenlik vardır, gönülden ibaret; Medet ya Müheymin, ille de medet. Beden neye yarar, ruhun olmasa. Canın neye yarar, kanın olmasa. Vicdanın, onurun, sevgin olmasa... Medet ya Muktedir, ille de medet. Bedbahtız, kısacık fani dünyada. Hayır yoktur; ne parada, ne malda... Ruhları kaplayan sonsuz rüyada, Medet ya Hu, ya Hayy, ille de medet. Vururlar, kırarlar, talan ederler... Gönülleri yakıp, yıkıp giderler. Nice masum cananı katlederler. Medet ya Müntekim, ille de medet. “Adalet mülkün temelidir” derler. Hak, hukuk, adaleti hiç bilmezler. Paraya, nüfuza tamah ederler. Medet ya Hak, ya Adl, ille de medet. ... Mehmet  ŞAHİN

MEHMEDİM

O Mehmet ki; cihanın tek neferi, Zalimin; celladı, ölüm korkusu... Mazlumun; yareni, kadim can dostu... Allah’ın yeryüzündeki ordusu. İlim öğrenmeyi, Allah’ın emri, Vatan sevdasını, peygamber kavli, Bayrağın rengini, kardeşin kanı, Bilir, öyle sever, benim Mehmed’im. Anadan, babadan, yardan, evlattan, Serden geçer gelir, benim Mehmed’im. Ne uykuyu arar, ne de yemeği? Ecel gömleğini giyer Mehmed’im. Sevdası vatandır, gerisi hayal, Yeter ki; vatana gelmesin zeval... Bayrağına kılar, kanını helal, Zerresine kadar verir Mehmed’im. ... Mehmet  ŞAHİN

POLİS ASKER ŞEHİT OLMUŞ KİME NE?

Çıkıp gelmiş, yurdun dört bir yanından, Teçhizatını kuşanmış beline, Vatansız hainler, vurmuş sırtından; Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Elhamdülillah, Müslüman kendince(!) Mangalda kül bırakmaz, lafa gelince. Feryat figan eder, hayvan ölünce, Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Sel, Çığ, Yangın, Deprem, Pandemilerde... “Görev beklemez.” der, koşar en önde. Görevidir canım, keyfi bekleme(!) Polis, asker şehit olmuş; kime ne? Eyvallah, bekler beklemesine de, Keşke yansıtılsa, mesaisine. Asla gidemez, vaktinde evine... Polis, asker şehit olmuş; kime ne? ... Mehmet  ŞAHİN

BİR ÇİFT GÜZEL GÖZE SIĞAR MI İNSAN?

Anasının rahmine düştüğü an, Dünya çilesiyle tanışır insan. Doğum sancıları dindiği zaman, Bir çift güzel göze sığar mı insan? Anasının o cennet kokusuyla, Babasının bol hayır duasıyla, Gülüşü, ağlaması, sevdasıyla, Bir çift güzel göze sığar mı insan? Laz’ı, Çerkez’i, Kürt’ü, Abaza’sı, Roman’ı, Yörük’ü, Türkü, Zaza’sı, Yetmiş iki buçuk millet kuzusu, Bir çift güzel göze sığar mı insan? Ege, Akdeniz ve Güneydoğu’su, Karadeniz, Doğu Anadolu’su, Marmara’sı, İç Anadolu’suyla, Bir çift güzel göze sığar mı insan? ... Mehmet  ŞAHİN

AŞK MI? SEVDA MI?

Aşkın adı olmuş, kara sevda, Halbuki aşk; geçici hevestir... Oysa sevda; bir ömür boyunca, Taparcasına, candan sevmektir. Kara sevda ise bambaşka şey... Anlatmaya kağıt, kalem yetmez, Yetse de kelimeler, cümleler; Kara sevdayı izah edemez. Kara sevda hep acı çekmektir, Teneşire yatmayınca dinmez. Issız çöllerde serap görmektir, Sevgiliye kavuşunca bitmez. Kimisine dağları deldirir, Kimisini çöllere gönderir. İnsafı yoktur kara sevdanın, Kimini verem eder öldürür. ... Mehmet  ŞAHİN

VATANIM

“Vatan” dedikçe titreşir; imanla dolu kalpler, Öcalan, Gezmiş, Gülen’i, ancak teneşir paklar. Kıydılar nice mazlumun canına, acımadan… Unutur mu sandılar ne? Öçleri alınmadan. Atalarımız, bu vatan için şehit düştüler! Çanakkale, Suriye, Anadolu, Kafkaslarda… Yalın ayak, aç, susuz ama kahramancasına. Gök girsin, kızıl çıksın! Unutan evlatlarına. Kan ile yoğruldu, bu vatanın her bir karışı, Kaybetmedik, “Medeniyet” denen kahpe savaşı. Hiç mi dokunmuyor? Anaların gamlı gözyaşı; Bebeğinin kundağıyla mermileri sarışı... Ah vatanım ah! Dağların kadar büyük dertlisin. Üzerinde, yedi ceddimizin taze kanı var. Ama üzülme! Bağrında yetişen nice yiğitler; Mahremine uzanan elleri, mutlak kırarlar. ... Mehmet  ŞAHİN

MEVLANA (AKROSTİŞ)

Mevlam, hüsn-ü zan eylemiş, yaratmış. Erdem, ilim ve sevgiyle donatmış. Vakıf eylemiş de halka ulatmış, Lütfuyla onu sarmış, sarmalamış. Aşıklar ağlatmış, yürek sızlatmış. Ne güzel yaratmış, onu yaradan; Akıl, iman, hoşgörüyle kuşatmış. Mevlevi havzası Konya'dır derler, Ellerini açıp, dua ederler. Vekalet eylediği o vekiller, Levh-i Mahfuza hep boyun eğerler. Ahyar edip ağlayan beyaz güller, Nafile değildir, vazgeçmez asla; Aşkıyla tutuşur, yanar erenler. Manevi varlığı yakar alemi, Ehli Kamillerin yazar kalemi, Veysel Karani'nin sözü, kelamı, Lütf'u ilahidir, sonsuz elemi. Aşikardır Mevlana'nın ilimi, Ne bir eksik, ne bir fazla yazdırır; Asla şaşmaz yaradanın kalemi. ... Mehmet  ŞAHİN